12 Haziran 2009 Cuma

B Planı.

Gazeteler ve televizyondaki haberler felaket tellalı gibi. Salgın hastalıklar, cinayetler, gasplar, işkence, terör vs. insanı korkutacak derecede olağanlaşmaya başladı. Şaşırtmıyor bile artık. Ya da ben olağan görmeye başlamışımdır tabi. Bilgisayar oyunlarının etkisi bile olabilir. Her neyse. Geçenlerde otobüs durağının tekinde bi paket unutmuşlar. Şüpheli bulmuş polisler falan. “Olay yeri girilmez” yazılı bant çekmişler, paketin bir metre ötesinden çember oluşturulmuş bantla. Ben ve diğer tüm insanlar da bantın yanından yürüyüp geçiyoruz. Ama o şeritten sakınan bir insan bile yok. Paketin içinde bomba olma olasılığı aklıma gelince tam ordan geçerken patlaması ihtimalini düşünüyorum. Acaba bombanın tesirine bağlı olarak kafam kollarım falan koparsa ne kadar uzağa uçar, diye düşünüyorum. Arkamdan ağlayan annemi falan düşünüyorum. Öyle böyle bi ağlama değil tabi. Üzülüyorum sonra bayağı. Koşturup gidiyorum ordan. Ilginç geliyor. Hergün ölümle burun buruna yaşıyoruz sanki. Bu gazeteler ve haberler insanı iyice paranoyaklaştırıyor. Çocukları dışarda gezinen bi ev hanımının televizyon izleyip gazete okuması durumunda kafayı yememesi işten bile değil bence. Öyle birini 2012'de dünyanın sonu gelecek belki de çok korkma, diye teselli edemezsin ki. Dünya'nın sonundan ne anladığımız da mühim tabi bu durumda. Görmeyiz, diye düşünüyor insan zaman zaman. Ama aslında bence dünyanın sonunun gelmesi çok basit. Teknolojinin kölesiyiz en başta. Internete bir şey olsa bile dünyanın sonuna doğru bayağı büyük bi adım atmış oluruz. Dünyayı boşveriyorum da kendimi düşünüyorum. Internet ve telefon bağlantımın yok olduğu gün nekadar çok sevdiğimden koparım. Çok korkutucu bir düşünce bence. Yani aramasam sormasam da bazı sevdiklerimin bir tık ötede olması harika bir duygu. Hepinizi burdan selamlıyorum sevdiklerim. Okumuyor olsanız da bir tık ötede bunları okuyabileceğinizi düşünmek de harika bir duygu. Işte yine bir tık öteden duyabileceğiniz için söylüyorum; geçenlerde M. ile konuşurken bu senaryonun korkutuculuğu dolayısıyla bir plan yaptık. Eğer netimizi telefonumuzu falan kaybedersek mücbir sebebin (evet çok ders çalışıyorum) ortadan kalkmasını takip eden hafta çarşamba günü öğlen saati 12 civarı şu anda moda çay bahçesinin (o zaman ne olacak tanrı bilir) bulunduğu mekanda buluşacağız. Bekleriz efenim.
Temkinli olmak ne kadar rahatlatıcı bir şey. oh.