14 Nisan 2025 Pazartesi

başlangıç

Bundan tam bi hafta önce telefonumdan instagramı sildim. Bir yoksunluk hissetmiyorum. Belki de bağımlısı değildim. Gerçi zaten orada geçirdiğim zaman nedeniyle kendimi kötü hissetmiyordum. Asıl kötü hissetme nedenim odağımı tamamen kaybetmiş oluşumdu. Artık tek bir kitap okuyamıyordum mesela. Aynı anda hiç bitiremediğim birçok kitap okuyordum. İnstagramı sildikten sonra ise bir hafta içinde bir kitabı bitirdim, diğerini ise yarıladım. Yoksunluk hissetmiyor oluşumun bir nedeni de sanırım artık o gösteri toplumundan tiksinti duymaya başlamamdı. Yani tamamlanmış bir ilişki gibiydi herhalde instagramla aramdaki. Çok az şey paylaşsam da aslında bir nevi üretme tatmini ve paylaşma keyfi veriyordu bana. Orada oluşturduğum ben şehirde sıkışmış ben değildim de tarlada çalışan, kendi şahsi kumsalı olan, daha özgür bir bendi. Hayalini kurduğum ben’e daha yakın bir ben. Sosyal medya bağımlılığı konusunda çok fazla kitap, içerik, podcast vs var. Bunlardan birçoğundan etkilendim ama bunlar hakkında buraya yazmak istemiyorum. Yani algoritmaların ve postların tüketimimiz, dopamin bağımlılığımız, çalınan dikkatlerimiz , yetersiz ve eksik hissedişlerimiz , kıyaslamalarımız , estetiklerimiz veya güzellik ve iyilik algılarımız üzerindeki etkilerini falan yazmayacağım. Gerek de yok. Ama Chuck Palahniuk’un Gösteri Peygamberi’nde söylediği şekliyle ‘her şeyin - din, ölüm, acının bile- paketlenip satılabildiği’ bir yer haline gelmişti orası benim için. Gerçek değildi, manipülasyonlarla, günah çıkarmalarla ve mastürbasyonlar ile doluydu. Bunlara alet olmak da kendimi aptal gibi hissetmeme neden olmuştu. Şimdi daha iyiyim. Arkadaşlarıma bakmak için bir süre sonra kısa bir sürelik tekrar yüklerim diye düşünüyorum ve ara ara bunu tekrarlarım. Ama artık dikkatimi çalmasına müsaade etmeyi düşünmüyorum. Cumartesi bir arkadaşımın oluşturduğu bir etkinlikte başka bir arkadaşımla karşılaştım. ‘Ekleşsek, iletişimde kalsak’ dedi ama kalamadık. Merak ediyorum etkileşimde kalmayı çok isteseydik telefon numaralarımızı mı alacaktık acaba? Ya da ilk mesajı nasıl atacaktık birbirimize? Telefonda ilk muhabbeti nasıl açacaktık? Eskiden nasıl yapardık, nasıl iletişimde kaldım canım dostlarımla? Belki yakında böyle bir deneyimim olur. Gerçi ben telefonda da pek yazışmıyorum sanki. Özellikle bugünlerde introvert’lüğüm hat safhada. Çok sevdiğim arkadaşlarımın telefonlarına bile dönüş yapasım gelmiyor, kendimi zorluyorum. Önceleri kendimde bir sorun arardım bu hislerim ve davranışlarım nedeniyle. Ama bir tanıdığımın bende yaşattığı bir farkındalık sonrası yaptığım araştırmalar ile bunun tamamen normal bir durum olduğunu ve introvert diye bir halin var olduğunu öğrendim. O nedenle kendime çok yüklenmiyorum. Ama durumumu bilmeyen arkadaşlarım bana bozuluyorlardır eminim. Keşke bozulmasalar.