9 Şubat 2012 Perşembe

aslında güzel.

Üç gündür yoldaydım. Şehirlerarası otobüslerde yarım yamalak uyuklamaktan mıdır nedir beynim zaten ne kadar gelişmiş olduğu şaibeli olan kıvraklığını yitirmişti. Normal zamanlarda dahi emin olamadığım gerçeklik boyutları arasında geçiş yapıp duruyordum. Bir rüya aleminde gibi gözlem yapıyor, elimi yüzüme dokundurup bu dokunuşu elimle değil yüzümle hissetmeye çalışıyordum. Tam bu sırada bir yandan muhabbet ettiğim arkadaşım M. bir konuyu açıklamak için “ışınlanma bulunmuş gibi hayret bişey” benzetmesini yaptığında ben bunu kelimenin gerçek anlamıyla algıladım. Üstelik buna inandım. O kadar çok heyecanlandım ki. Aptallığım neticesinde hissettiğim bu heyecanı kayıtlara düşmeden edemedim. Bugüne kadar ışınlanmanın bulunduğuna bir gün şahit olma ihtimalimize hiç yakın bakmıyormuşum. Bir saniye içinde odama ışınlanan insanlar ile küçük bir hayali sahne dahi yaşadım. Maalesef gerçekle saniyeler içinde yüzleştim. Ama o bir saniyelik heyecanım pek garipti ve nadir yaşadığım bir histi.

Hiç yorum yok: