20 Ağustos 2009 Perşembe

lucid dreaming

Bugün rüyamda yakın arkadaşım Ç. ile ufo gördük. Hemen ilerimizdeki iki katlı villanın tepesinde duruyordu. Bayağı büyük bir ufoydu doğrusu. Sonra bir ikincisi geldi. Biz Ç. ile heyecanlandık. Bir yandan izlemeyi istiyor ama bir yandan tırsıyorduk. Sonra gemidekiler bizi görmeden veya onların jargonunda nasıl deniyorsa, sensörleri bizi yakalamadan, kaçmaya karar verdik. Koşa koşa yakındaki bir apartmanın içine girdik. Apartman merdivenleri önce aşağı iniyor sonra yukarı çıkıyordu. Bu şekilde altıncı kata kadar çıktık. Sonra leşimiz çıktı tabi. Kapıyı bir tekme darbesiyle açtıktan sonra orda gördüğümüz ilk yatağa serildik. Önce korkuyla bekliyorduk. Bizi burda da görebilirler, duvarlar görmelerine engel olmaz ve hatta onlar ısımızı algılayacaklardır falan diye düşünürken uyuyakaldık. Sabah penceremize bir merdiven dayandığını duyduk. Yanlış duyduğumuzu düşündük önce. Tam da paranoyaklaşmayacak zamanı bulmuştuk. Normalde olsa kapıdaki penceredeki en ufak ses bizi öldürmeye gelen katiller olurdu. Ama burda uzaylı beklediğimizden ve merdivenle gelmeleri olasılığını düşünmediğimizden hiç korkmadık. Perdeyi aralayıp camdan baktık. Gerçekten de yaşlı sevimli mi sevimli bir köylü teyze camımıza tıklatıyordu. "Kaçıncı kat burağ?" diye sordu muhacir şivesiylen. Ç. bir elinin beş parmağını ve diğer elinin baş parmağını gösterdi. Kadın "he tamam" dedi tatlı tatlı gülümseyerek. Bir baktık aşağıya. Köylüler yerlerden beyaz yumuşak bir şeyler topluyor. Ufolar pamuk getirmiş dünyaya. Hem de işlenmiş. Dünya bembeyaz.

2 yorum:

heval hazal kurt dedi ki...

Bu arkadaş Ç. benim de rüyalarıma sık sık girmekte. Dikkati çekense kendisinin fantastik rüyalarda görünüyor olması. Ayrıca kendi rüyalarında pek sevdiğim P. yi görmek ve kendisiyle arkamdan iş çevirmek gibi huyları var, deli oluyorum. Neyse ben de bu gece rüyamda isveç eriği yiyordum belki bir amacı vardır da bu da onu deli eder :)

Lunar dedi ki...

Onlar pamuk değil. Pamuk şekerdi:)