22 Kasım 2011 Salı

gelincik.

"Ama güle güle diyemem." Bu cümleyi bana söyleyen yeşilin ortasındaki bir kırmızı gelincikti. Sonra pamuk tarlalarını gördüm. Bir Orhan Kemal kitabındaki pamuk işçilerinden birinin aşkını hatırladım. Bir yandan dünyanın en delikanlı radyosunu dinliyorduk. Aynı pamuk işçisini ve aşkını sabah bir iş mahkemesi duruşmasında tanık olarak dinlenen pamuk işçisini görünce de hatırlamıştım. Elleri aynı Orhan Kemal'in kitabındaki işçinin elleriydi. Yeni bir şehirde insan yine insandı. Ağaç yine ağaç. Gelincik de yine gelincikti. Bazen nerede olunduğunun çok da önemi yoktu, uzak olmak dışında.

Hiç yorum yok: