2 Mayıs 2020 Cumartesi

haiku

Mayıs ayı ve yaza çalan bahar mevsimi içimde bir 'haiku okuma isteği' - daha doğrusu 'okuduğum bir haikuyu deneyimleme isteği' doğuruyor. Ama hala karantina sürecindeyim ve zeytinliği çok özledim. Bugün sırf bu özlem yüzünden kuruttuğum zeytin yapraklarını kavanozladım. Sonra 35 defa güneşi selamlamanın ardından Mıcır'la balkonda güneşlendik. Güneşin göbeğimizi ısıtması ikimizin de çok hoşuna gitti. Karantina ve depresiflik yüzünden zorla tamamladığım '21 gün 21 şükür' çalışmam dün bitmemiş olsaydı muhtemelen bu göbek mevzuunu yazardım. Ve bir de bloga tekrar yazma isteğinin beni keyiflendirmesine dair bir şeyler belki. (Evet şükür çalışması ile pıtırcıklığıma geri dönmek zorundaydım) Her ne kadar geçtiğimiz dört yılda blog yerine deftere yazıyor idiysem de yıllar sonra blogu okumak hoşuma gitti ve 'neden buraya da biraz iz bırakmayayım ki' derken buldum kendimi. Bu açıklığım ne kadar sürer, hemen defterimin güvenli kollarına mı atılırım bilmiyorum. Şimdilik buralardayım.

Hiç yorum yok: